22 Nisan 2010 İnsan Hakları İhlal Haberleri
TÜRKİYE HABERLERİ
22 Nisan 2010, Haber 7
Sınırdan kaçak girmeye kalkıştılar: 1 ölü
Suriye sınırından Türkiye'ye yasa dışı yollarla geçerken ''dur'' ihtarına uymayıp kaçmaya çalışan 2 kişiden biri açılan ateş sonucu öldü, diğeri yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinin sınırdaki Kepezli köyü civarında, gece Suriye tarafından Türkiye'ye geçmek isteyen 2 kişiye güvenlik güçleri ''dur'' ihtarında bulundu.
Zanlıların ihtara uymayarak kaçmaya çalışması üzerine açılan ateş sonucu 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.
Bu arada, olay yerinde büyükbaş hayvan, eşek ile 2 çuval bulundu. Zanlıların kaçakçılık yaptıkları ihtimali üzerinde durulduğu bildirildi.
Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
22 Nisan 2010, Star
Ağrı’da töre cinayeti
Kaçarak evlenen ablasını bıçaklayarak öldürdü
AĞRILI 23 yaşındaki Cihan Kaya, askerlik görevini yaptığı sırada Şanlıurfa’da tanışıp terhis olduktan sonra kaçırdığı 22 yaşındaki Esra Ekinci ile mutluluğu fazla sürmedi. Şanlıurfa’dan gelen 19 yaşındaki Ferhat Ekinci, “Namusumuzu kirlettin” diyerek kaçarak evlenen ablası Esra’yı banyoda bıçaklayarak öldürdü. Töre için elini kana bulayan Ferhat Ekinci, kendisine engel olmak isteyen ablasının kayınpederi Salih Kaya’yı da ağır yaraladıktan sonra yakalandı.
Cihan Kaya Şanlıurfa’da askerlik hizmetini yaparken Esra Ekinci ile tanıştı. İki gencin evlilik hayallerine Ekinci ailesi karşı çıktı. 5 ay önce terhis olan Cihan Kaya, Esra ile birlikte Ağrı’ya kaçtı. Esra ve Cihan Kaya çifti, kayınpeder Salih Kaya ile birlikte Yavuz Mahallesi, 420’nci sokakta yaşamaya başladı. Şanlıurfa’daki Ekinci ailesi de kızları Esra ile temas kurarak “Durumunu merak ediyouz. Kardeşin Ferhat Ağrı’ya seni görmeye gelecek” diye haber yolladı. Bunun üzerine Ağrı’ya gelen Ferhat Ekinci, beş gün süreyle ablasının yanında kaldı.
Bugün saat 15.30’da memleketine dönmek istediğini söyleyen Ferhat Ekinci, ablasına banyo yapmak istediğini bildirdi. Banyo hazırlanırken içeri giren Ferhat Ekinci, “Namusumuzu kirlettin” diyerek ablası Esra’yı bıçaklamaya başladı. Esra’nın yardım istemesi üzerine banyoya gelen gelinin kayınpederi Salih Kaya’yı da bıçakladı. Esra olay yerinde can verirken, ağır yaralanan Salih Kaya ambulansla Devlet Hastanesine kaldırıldı. Komşuları, kaçmaya çalışan Ferhat Ekinci’yi yakalayarak polise teslim etti.
22 Nisan 2010, Milliyet
57 gün sonra başı olmayan cesedi bulundu
BOLU'nun Gerede İlçesi'ne bağlı Samat Köyü'nün eski muhtarı 44 yaşındaki Mahmut Doğangün'ün, kaybolduktan 57 gün sonra Karabük'ün Eskipazar İlçesi'ne Belen Köyü'nde ormanlık alanda başı kesilmiş cesedi bulundu.
Gerede'ye bağlı Samat Köyü'nün eski muhtarı olan, minibüsüyle öğrenci servisinde çalışan Mahmut Doğangün, 24 Şubat'ta kayboldu. En son Gerede'de bir çay bahçesinde, ardından da Karabük yolunda görülen Mahmut Doğangün, tüm aramalara rağmen bulunamadı. Bugün Gerede'ye 60 kilometre uzaklıkta bulunan Eskipazar'ın Belen Köyü'nde bir köylü çürümüş bir ceset görerek, jandarmaya ihbarda bulundu. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından başı bulunmayan ceset Eskipazar Devlet Hastanesi’nin morguna kaldırıldı. Cesedin, 57 gün önce kaybolan Mahmut Doğangün’e ait olduğu tespit edilirken, dayısı Yaşar Dinç de morga gelerek teşhiste bulundu.
Yaşar Dinç yeğeninin en son Gerede'de bir çay bahçesinde görüldüğünü belirterek, “24 Şubat'ta kayboldu. Ertesi güne kadar cep telefonu çalıyordu ama cevap vermiyordu. Karabük yolu üzerinde görülmüş. Şimdi cesedi bulundu, çok üzgünüz” dedi. Olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı.
22 Nisan 2010, Radikal
'Kürdistan'a beraat, 'Öcalan'a ceza
Şanlıurfa'da kızına "Helin Kürdistan" ismini koyduğu gerekçesiyle hakkında "Terör örgütünün propagandasını yapmak" suçundan dava açılan Ahmet Atış, beraat etti. Atış, Öcalan'ın doğum gününde yaptığı eylemler nedeniyle 8 yıl 4 ay hapis cezası aldı
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, başka suçtan tutuklu bulunan sanık Ahmet Atış hazır bulundu.
Atış, yaptığı savunmada, çocuğuna söz konusu ismi örgütün propagandasını yapmak için koymadığını belirterek, "2008 yılı Şubat ayında kızım Helin Kürdistan doğdu. Doğumundan 3-4 gün sonra Nüfus Müdürlüğüne müracaat ettim, müracaatım kabul edildi. 2009 yılında bir grup gazeteci evime geldi. Çocuğumun ismi ile ilgili haber yaptılar, fotoğraf çektiler. Ellerinde aile nüfus tablosu da vardı. Ben atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Amacım, örgütün propagandasını yapmak değildi" dedi.
Sanığın savunmasının ardından iddia makamı, hazırladığı mütalaasını okuduktan sonra mahkemeye sundu.
Mütalaada, sanığın cezalandırılmasına yeter ve inandırıcı delil bulunmadığından, beraatına karar verilmesi talep edildi. Mahkeme, verdiği kısa bir aranın ardından sanığın "suçu kasten işlemediği" gerekçesiyle beraatına karar verildi.
-BAŞKA BİR DAVADAN 8 YIL 4 AY HAPİS CEZASI ALDI-
Sanık Ahmet Atış’ın, aynı mahkemede bu kez, 4 Nisan 2009 tarihinde Abdullah Öcalan’ın doğum günü bahanesiyle Birecik’te gerçekleştirilen izinsiz gösteriye katıldığı gerekçesiyle yargılanmasına devam edildi.
Sanık Atış, davaya konu gösteriye katılmadığını savunarak, "Ben o gün taziyedeydim. Olaylara hiç katılmadım" dedi.
Sanık avukatı Muzaffer Demir de dosyada cezayı gerektirecek yeterli ve somut delillerin bulunmadığını ileri sürerek, "Dosyadaki bilirkişi raporunda ’olay yerinde çekilmiş olan fotoğraf yakınlaştırıldığında sanığa benzemektedir’ deniliyor. Bilirkişinin teknik olarak inceleme yapıp buna dair rapor aldırılması gerekmektedir" dedi.
Mahkeme, sanık Atış’ı "Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek", Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 33/C maddesindeki "dağılma sırasında silah veya araçlarla mukavemet etmek" ve "Terör örgütünün propagandasını yapmak" suçlarından toplam 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.
22 Nisan 2010, Zaman
Mardin'de esrarengiz patlama: 1 ölü
Mardin'in Merkez ilçesi Kabala beldesi Kırmızıtaş tepe bölgesinde, sebebi belirlenemeyen patlama sonucu bir vatandaşın vefat ettiği bildirildi.
Genelkurmay Başkanlığının internet sitesindeki duyuruya göre, dün saat 17.00'de meydana gelen olayda vefat eden vatandaşın cenazesi otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumuna sevk edildi.
Hakkari'nin Şemdinli ilçesi dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçlerince önceki gün yapılan faaliyet esnasında da bölücü terör örgütü mensupları tarafından, C-4 plastik patlayıcı ve iki RPG-7 roketatar mühimmatı kullanılarak hazırlanmış bir el yapımı mayın bulundu. Bulunan el yapımı mayının imha edildiği belirtildi.
22 Nisan 2010, Evrensel
Böyle olur devletin intikamı!
Ordu’da 1998 yılında çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren PKK’li Veysel Ekici’nin ailesine çatışmada ölen çocukları ‘Devlet malına zarar verdi’ denilerek dava açıldı.
Ordu’da 1998 yılında çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren PKK’li Veysel Ekici’nin ailesine çatışmada ölen çocukları ‘Devlet malına zarar verdi’ denilerek dava açıldı. Dava sonucunda çocuklarını yitirmiş olmanın verdiği acıyla yaşayan Ekici ailesine 13 bin lira da para cezası verildi. Devlet, maddi durumu kötü olan Ekici ailesinden parayı alamayınca, ailenin ev eşyalarının haczedilerek köy meydanında satışa çıkarılması yönünde karar verdi.
Dersim’in Ovacık İlçesinin Burnak Köyü nüfusuna kayıtlı Veysel Ekici’nin çatışmada yaşamını yitirmesinin ardından çatışma sırasında Ekici’nin ‘Devlet malına zarar verdiği’ iddiasıyla 19 Mart 1999 yılında İçişleri Bakanlığı, ailesi hakkında dava açtı. Ovacık Asliye Hukuk Mahkemesi davayı 2 ay önce 5237 sayılı yasanın 152. maddesi gereğince İçişleri Bakanlığı lehine sonlandırdı. Karar uyarınca verilen 13 bin TL parayı ödeyemeyen Ekinci ailesine haciz geldi. Burmak Köyü’nde yaşayan Veysel Ekici’nin anne babasının kaldığı evde bir hafta önce mal tespiti yapan Ovacık İcra Müdürlüğü evdeki eşyaların değerinin 1200 TL olduğunu tespit ederek eşyalara haciz getirdi.
NELERİ VAR NELERİ YOK ALACAKLAR
İcra Müdürü Zeynep Cevahir imzasıyla aileye tebliğ edilen kararda, Ekici ailesinin ‘değerli eşyaları’ olan buzdolabı, televizyon, dekoder ile 2 çekyatın en kısa zamanda evinin önünde açık artırmayla satışa çıkartılacağı belirtiliyor. Köy meydanında eşyalarının satışa çıkartılması kararına tepki gösteren anne Gülizar Ekici, “Benim oğlum PKK’ye katılmış ve çatışmada yaşamını yitirmiş. Benim yüreğim yanmış, devlet de çatışmada çıkan zararı bizden alma kararı veriyor. Bu ne biçim adalet, oğlumu öldürenler gelip beni de öldürsünler o zaman. Güçleri bize yetiyor. O zaman gidip zararlarını PKK’den temin etsinler” dedi.
ONUR KIRICI KARAR
Baba Hüseyin Ekici ise kendilerine dayatılanın onur kırıcı bir şey olduğunu belirterek, “Oğlum yaşamını yitirdiği çatışmada devlet malına zarar verdiği gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı hakkımızda dava açtı. 2 ay önce dava sonuçlandı bir hafta önce ise Ovacık İcra memurları evimize gelerek, icra geldiğini bildirdi ve mal tespitinde bulundular. Zaten yoksul olduğumuz için hiçbir şeyimiz yok. Evde bulunan 2-3 parça eşyamızın olduğunu tespit ettiler ve bu eşyaların köy meydanında satışa sunulacağı kararı verildi” dedi. Ekici, “Açık artırma ile eşyalarımızı satışa sunacaklar. Bunun adı zulüm değilse peki nedir Allah aşkına? Zaten oğlumun ölümüyle psikolojik travma geçirdim halen tedavi oluyorum. Acımızı ikiye katladılar. Eğer bize bu onursuzluğu dayatırlarsa gerekli mercilere başvuracağız” şeklinde konuştu.
22 Nisan 2010, Evrensel
Saldırıyı protestoya soruşturma
KIZILTEPE’de kapatılan DTP’nin siyasi yasaklı Eş Başkanı Ahmet Türk’e Samsun’da yapılan saldırıya...
KIZILTEPE’de kapatılan DTP’nin siyasi yasaklı Eş Başkanı Ahmet Türk’e Samsun’da yapılan saldırıya ve Roj TV’ye yapılan baskına tepki gösteren 21 kişi hakkında ayrı ayrı ‘örgüt propagandası yapmak’ ve ‘yasadışı slogan atmak’ iddiasıyla soruşturma açıldı.
BDP’li siyasetçiler üzerindeki baskılar devam ediyor. Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde Cumhuriyet Savcılığı, ilçede gerçekleştirilen bütün etkinliklere katılanlar hakkında ayrı ayrı soruşturma açtı. Aralarında BDP Mardin İl Başkanı Ali Aslan, BDP Kızıltepe İlçe Başkanı Seyfettin Ateş, Barış Grubu üyesi Hüseyin İpek, Kızıltepe Belediye Meclis Üyesi Adnan Irmak’ın da bulunduğu BDP yönetici ve üyesi 21 kişi, haklarında açılan soruşturma kapmasında Emniyet Müdürlüğü’ne ifadeye çağrıldı. 21 kişi, düzenledikleri yürüyüşte ‘Örgüt propagandası yapmak’ ve ‘Yasadışı slogan atmak’la suçlanıyor.
22 Nisan 2010, Timetürk
Saldırıda yaralananan polis, şehit oldu
Mardin'in Kızıltepe ilçesi uğradıkları silahlı saldırıda ağır yaralanan polis memuru Ömer Akçan şehit oldu.
Saldırıda yaralanan polis memuru Saadettin Özdemir'in tedavisi sürüyor. Olay yerinden geçen ve ismi açıklanmayan bir sivil de ayağına isabet eden kurşunla yaralandı.
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde Cumhuriyet Polis Merkezi' önünde bekleyen polis aracına kimliği belirsiz kişi ya da kişelerce silahlı saldırı düzenlendi. Akşam saatlerinde yapılan saldırıda polis memuru Ömer Akçan ağır, Sadettin Özdemir ise hafif yaralandı. Saldırıda olay yerinden geçmekte olan bir sivil vatandaş da ayağından yaralandı. Yaralanan polis memurları ambulanslarla Kızıltepe Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Durumu ağır olan Ömer Akçan ambulans helkopter ile Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilirken yolda şehit oldu.
Diğer yaralıların tedavileri Kızıltepe Devlet Hastanesi'nde sürdürülüyor.
Güvenlik güçleri saldırı sonrası geniş çaplı araştırma başlattı. Durumlarından şüphelenilen 2 kişi yakalandı. Yakalanan şüpheliler aynı karakola getirildi. Bu arada ilçenin giriş ve çıkışlarında arama ve kontrol noktaları oluşturuldu. Güvenlik tedbirleri üst seviyeye çıkarıldı.
Saldırıdan sonra olay yerine gelen Mardin Emniyet Müdürü Serdar Melik inceleme yapıp bilgi aldı.
DÜNYA HABERLERİ
22 Nisan 2010, Haber 7
Bangkok'ta el bombalı saldırı 3 ölü 70 yaralı
Hükümet karşıtı gösterilerin sürdüğü Tayland'ın başkenti Bangkok'ta protestocuların toplandığı bir sokağın yakınlarında meydana gelen patlamalarda ölü sayısının 3 bildirildi.
Başbakan Yardımcısı Suthep Thaugsuba, televizyondaki açıklamasında, el bombalı saldırılarda yaralı sayısının da 70 olduğu kaydetti.
Patlamaların ardından Tayland Başbakanı Abhisit Vejjajiva acil güvenlik toplantısı çağrısında bulunmuştu.
22 Nisan 2010, Haber 7
Pakistan'da 31 militan öldürüldü
Pakistan ordusunun 31 Taliban militanını öldürdüğü bildirildi. İslamabad hükümeti, operasyonlarda yüzlerce militanın öldüğünü bildiriyor.
Orakzai aşiret bölgesinin yerel hükümet yetkilisi Cahanzeb Han, Afganistan sınırı yakınlarındaki bölgede militanlarla çıkan çatışmalarda bir askerin hayatını kaybettiğini söyledi.
Pakistan ordusu Taliban militanlarının kökünü kazımak için mart ayının ortalarında Orakzai'deki askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı.
İslamabad hükümeti, operasyonlarda yüzlerce militanın öldüğünü bildiriyor.
Orakzai'den geçen yılın sonlarından beri ordunun hava operasyonları, militanların da saldırılarının artması nedeniyle 200 binden fazla insan kaçtı.
22 Nisan 2010, Haber 7
İran Kandil'i bombaladı: 7 terörist öldü
İran güvenlik güçleri, Kirmaşan, Serdeşt, Merivan, Seqız, Sine ve Urumiye kentlerinde PKK/PJAK örgütüne yönelik eş zamanlı operasyon gerçekleştirdi.
İran güvenlik güçlerinin, terör örgütü PKK/PJAK'a yönelik gerçekleştirdiği operasyonlarda yedi terörist ölü ele geçirilirken, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı bildirilen 16 terör örgütü mensubu da çok miktarda uyuşturucu madde ve parayla birlikte yakalandı.
İran güvenlik güçleri, Kirmaşan, Serdeşt, Merivan, Seqız, Sine ve Urumiye kentlerinde PKK/PJAK örgütüne yönelik eş zamanlı operasyon gerçekleştirdi.
Terör örgütünün uyuşturucu kolu olduğu bildirilen gruba yönelik operasyon sonucu Hebat Ehmedi, Kiyumers Nikbin, Resul Sina ve Seyid Şehabeddin adlı terör örgütü mensupları ölü ele geçirildi. Operasyonda, Hiva Ebasi, Feridun İbrahimi, Peyman Şelmami, Arram Avad, Osman Seidi, Ebdula Hadi, Rostem Ali, Mihemed Berger, Halil Hemidi, Mihyedin Azadi, Hamid Kendkanlu, Şafii Sidik, Habib Rohi, Said Ebas, Adil Kizbaş ve Esad Mihemedi adlı örgüt mensupları da sağ olarak yakalandı.
Teröristlerin gizlendikleri hücre evlerinde yapılan aramalarda 400 kilogram baz morfin, yaklaşık 1 milyon dolar, çok sayıda silah, mühimmat ve patlayıcı madde ile örgütsel dokümanlar bulundu.
Yakalanan 16 teröristin ''terör örgütü PKK/PJAK adına uyuşturucu satmak, silah kaçakçılığı yapmak, cinayet, silahlı gasp ve teröre başvurmak, adam kaçırmak, bölge halkını tehdit etmek ve İran'ın toprak bütünlüğünü hedef almak'' suçlarından yargılanacakları kaydedildi.
İran güvenlik güçlerinin daha önce gerçekleştirdikleri operasyonlarda ele geçen 20 kişi hakkında ''idam'' cezası verilmiş, bunlardan üçü geçtiğimiz aylarda infaz edilmişti.
-İRAN ORDUSUNDAN OPERASYON-
Bu arada, İran ordusunun, dün sabah terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki merkez üssü Kandil bölgesini bombaladığı kaydedildi. Terör örgütü mensuplarının yaptığı telsiz görüşmelerinden bombalama sırasında üç teröristin öldürüldüğü, çok sayıda teröristin de yaralandığı öğrenildi.
Öte yandan, İran-Irak sınır bölgesinde operasyonlarını sürdüren İran askerlerinden üçünün teröristler tarafından döşenen mayına basması sonucu yaşamını yitirdiği, ikisinin de yaralandığı bildirildi.
22 Nisan 2010, Haber 7
Musul'da bombalı saldırı 6 yaralı
Irak'ın Musul kentinde yol kenarına yerleştirilmiş bombayla düzenlenen saldırıda 6 kişi yaralandı.
Asvat El Irak haber ajansının, bir güvenlik kaynağına dayanarak verdiği haberde, bir Irak askeri devriyesini hedef alan saldırıda 2'si asker, 6 kişinin yaralandığı belirtildi.
Güvenlik kaynağı, olayda yaralanan sivillerin bölgeden tesadüfen geçen kişiler olduğunu söyledi.
22 Nisan 2010, Haber 7
Kazakistan 3 binden fazla kaçağı sınır dışı etti
Kazakistan'da son bir hafta içinde 3 bin 182 kaçak göçmenin sınır dışı edildiği bildirildi.
Kazakistan İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Kuanışbek Jumanov, 13-17 nisan tarihleri arasında bakanlığın "göçmen" operasyonu düzenlediğini, operasyonda yakalanan 3 bin 182 kaçak göçmenin sınır dışı edildiğini belirtti.
Kaçak göçmenlerin büyük bölümünün Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) üyesi ülkelerin, 13'ünün ise Kazakistan'a sınırı olmayan 3. ülkelerin vatandaşı olduğunu söyleyen Jumanov, operasyon kapsamında 394 işletme ve 4 bin 933 Kazakistan vatandaşına göçmen yasasını ihlalden ceza verildiğini kaydetti.
22 Nisan 2010, Zaman
Ege'de kaçak göçmen operasyonu
Yunanistan sahil güvenlik ekiplerinin Ege'de bu sabaha karşı yaptıkları operasyonda, 32 kaçak göçmenin yakalandığı bildirildi.
Yunan basını, henüz belirlenemeyen bir nedenle ''Sporad'' adaları bölgesinde kumandasız kalan teknenin, saat 01.30 sularında Alonissos Adası limanına çekildiğini duyurdu.
Teknede bulunan, milliyetleri açıklanmayan 17 kadın ile 15 erkekten oluşan göçmen grubunun yanı sıra kimlikleri bildirilmeyen 3 kişinin insan taciri oldukları gerekçesiyle gözaltına alındığı kaydedildi.
22 Nisan 2010, Timetürk
Irak'ta hapishane skandalı
Irak'ın Şii Başbakanı Nuri El Maliki'ye doğrudan bağlı bir güvenlik gücü biriminin, ülkenin kuzeyinden getirilmiş yüzlerce tutukluyu Bağdat'ta gizli bir hapishanede tuttuğu ortaya çıktı.
İddiaya göre büyük kısmını Sünnilerin oluşturduğu tutuklulara bu hapishane işkence de yapıldı. Ancak işkencelerin, Irak İnsan Hakları Bakan ve Amerikan yönetiminin geçtiğimiz ay devreye girmesiyle sona erdiği belirtiliyor.
Amerikan New York Times gazetesinde yer alan habere göre Başbakan Maliki, bakanın ve ABD yönetiminin devreye girmesinin ardından hapishanenin varlığından haberdar olmadığını söyledi ve hapishanenin kapatılmasını emretti. Hapishanede bulunan 71 tutuklu serbest bırakılırken bazıları da başka hapishanelere transfer edildi. Ancak 200 kadar tutuklunun halen Old Muthanna askeri bölgesindeki olduğu açıklanan hapishanede tutulduğu kaydediliyor. İddiaya göre kalanların tamamını ise Sünni tutuklular oluşturuyor.
Amerikalı diplomatların dün bu hapishaneye bir ziyaret gerçekleştirdiğini aktaran gazete, hapishanede tutulduğu tahmin edilen toplam 431 tutuklunun buraya nasıl geldiği, hapishanenin nasıl oluşturulduğu ve tutuklulara nasıl muamele yapıldığı konusunda Maliki hükümetine baskı yapıldığını aktardı.
Gazeteye konuşan Irak İnsan Hakları Bakanı Wijdan Salim ise Maliki'nin, hapishanenin kapatılması ve içeride neler olduğuna dair soruşturma açılması yönündeki çabalarını övdü. Maliki için "Elinden gelenin en iyisini yapıyor." diyen Bakan Salim, problemin ise başbakanda değil yargı sisteminde olduğunu savundu.
Ancak varlığı ilk kez geçtiğimiz Pazartesi günü Los Angeles Times gazetesi tarafından duyurulan ve Irak gazetelerinde de geniş yer bulan hapishane hakkında Iraklı politikacılar, Maliki hükümetini "hukukun üstünlüğü" ilkesini ihlal etmekle suçluyorlar.
Irak'ta geçmişte de benzer hapishaneler ortaya çıkmıştı. Etnik ve mezhepsel şiddetin zirvede olduğu 2005 yılında Bağdat'ta polis tarafından denetlenen gizli bir hapishane ortaya çıkarılmıştı.
Irak Parlamentosu'nun Sünni üyelerinden ve Mart seçimlerinde Maliki'yi geride bırakarak birinci olan Irak Listesi üyesi olan Osama El Nacafi, hapishanenin varlığının "diktatörlüğün hâlâ hakim olması" olarak yorumluyor. Hapishanenin "hizipçi" bir karakteri olduğunu kaydeden Necafi, "hapishanenin, güvenlik güçleri ve ordunun Anayasa'nın dışında demir yumruk kullandığını gösterdiğini" dile getiriyor.
Bakan Salim ise Ninova eyaletinde tutuklanmış oldukları belirtilen kişilerin, yargıcın emriyle yeri bilinmeyen yere nakledildiklerini, bunun sebebinin ise yargıcın tutukluların yargılandığı yerdeki yargıçların sempatisinden dolayı serbest bırakılabilecekleri endişesi olduğunu kaydediyor.
Bir diğer iddia ise Ekim ayında gizli hapishaneye getirilen kişilerin, haklarında hiçbir tutuklama emri olmamasına rağmen tutuklanmış olmaları. Serbest kalan bazı tutuklularla konuştuğunu anlatan Ninova valisi de tutuklulara hapishanede işkence yapılmış olduğunu ve en az bir tutuklunun hapishanede öldüğünü aktarıyor. Serbest bırakılanların ise hapishanede olanları anlatmamaları konusunda uyarıldıklarını kaydediyor.
Irak'taki Amerikan ordusu ise konuya ilişkin açıklamasında Irak hükümetinin "sorumluların ortaya çıkarılacağı bir soruşturma gerçekleştireceğine inandığını" kaydetti.
Tutukluların, Irak polisi ya da ordusu değil, doğrudan Maliki'ye bağlı olan Bağdat Tugayı adlı bir güvenli gücü tarafından hapse atıldıkları belirtiliyor. Hapishanenin ise Bağdat'ın güvenliğinden sorumlu olan Bağdat Operasyon Komutası tarafından işletildiği kaydediliyor. Hem Bağdat Tugayı hem de Bağdat Operasyon Komutası, geçmişte de benzer suçlamalarla karşı karşıya kalmıştı.
Bakan Salim, soruşturmayı şimdilik iki yargıç ev 5 savcının yürüttüğünü belirtiyor; ancak bakanlığının 2009 yılında 505 insan hakları ihlalini rapor ettiği Irak'ta benzer başka hapishanelerin olup olmadığı bilinmezliğini koruyor.
22 Nisan 2010, Timetürk
Cezaevinde yer açmak için idam edilecekler!
Nijerya'da eyalet valileri, cezaevlerindeki aşırı kalabalıklığa çözüm amacıyla idam cezasına çarptırılan 300'den fazla mahkumun cezasını onayladı.
Hindustan Times'ın haberine göre ülkenin güneydoğusundaki Abia eyaletinin valisi, başkent Abuja'da dün toplanan 36 eyalet valisinin, idam cezalarının infazına destek verdiğini belirtti.
Afrika'nın en kalabalık ülkesi Nijerya'da idam cezasına çarptırılan 330 mahkum bulunduğu kaydedildi.
İdam cezalarını onaylama yetkisi bulunan valilerin, toplantıda ayrıca cezaevlerindeki nüfusun yüzde 80'ini yargılanmayı bekleyenlerin oluşturduğuna vurgu yaparak, çok uzun süredir yargılanmayı bekleyenlerin bırakılabileceği konusunda görüş bildirdiği ifade edildi.
Nijerya cezaevlerindeki 40 bin 106 kişiden 36 bini yargılanmayı bekliyor.
Nijerya'da resmi olarak son idamın 2002'de yapıldığı bildiriliyor, ancak Uluslararası Af Örgütü, cezaevlerinde gizli infazlar olduğuna dair kanıtlar bulunduğunu belirtiyor.
KAYNAK: www.mazlumder.org
İnsan Hakları Başkanlığı’ndan önemli adım
İnsan Hakları Başkanlığı, insan hakları konusunda başvuru yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilere büyük kolaylık sağlayacak bir sistemi hayata geçirdi. Bu yenilikle tüm işlemlerinizi bilgisayar başından yapabilecek ve takip edebileceksiniz.
2001 yılında kurulan ve kurulduğu günden beri İnsan haklarının korunmasına yönelik önemli adımlar atan Başbakanlığa bağlı, İnsan Hakları Başkanlığı yaptığı son yenilikle adından söz ettiriyor. Başkanlığını Mehmet Yılmaz Küçük’ün yaptığı kuruluş amacını şöyle açıklıyor: İnsan hakları ile ilgili konularda görevli kuruluşlarla sürekli temas halinde bulunmak ve bu kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak; insan hakları konusundaki mevzuat hükümlerinin uygulanmasını izlemek, izleme sonuçlarını değerlendirmek, uygulamada ve mevzuatta görülen aksaklıkların giderilmesi ve Türkiye’nin ulusal mevzuatının insan hakları alanında taraf olduğu uluslararası belgelerle uyumlu hale getirilmesi doğrultusunda yapılacak çalışmaları koordine etmek ve bu konularla ilgili önerilerde bulunmak; kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet öncesi staj ve hizmet içi insan hakları eğitim programlarının uygulanmasını izlemek, değerlendirmek ve koordine etmek; insan hakları ihlâli iddiaları ile ilgili başvuruları incelemek ve araştırmak.
Ülkemizde insan haklarının ve özgürlüklerinin önündeki her türlü engelleri kaldırmak ve evrensel insan hakları değerlerinin tüm insanlık lehine geliştirilmesi ve uygulanması için her türlü desteği vermek olarak misyonunu tanımlayan kuruluş son günlerde web sitesinde yaptığı yenilik ile dikkatleri üzerine çekti.
Daha önce İnsan Hakları ihlali olan bir durumda kuruma başvurmanız gerekiyorsa yazılı olarak bu işi yapmanız ve takip etmeniz gerekiyordu. Başkanlık yaptığı yenilikle bürokrasinin önüne geçiyor ve başvuruları internet sitesi üzerinden online olarak alıyor. İnsan hakları konusunda ihlal edilen bir durum ve ya olay varsa eğer
www.ihb.gov.tr adresini tıklayarak başvuru menüsünden formu doldurabilirsiniz.
